Ebru Erdemoğlu
Türkiye’de Yazar
Olmak Bir Meslek Mi Hobi Mi?
Türkiye’de yazarlara tuhaf şekilde çok saygı duyulsa da asla
meslek olarak görülmüyor. Ben yeni tanıştığım birine yazarım dediğimde çok
güzel ama ne iş yapıyorsun? Nasıl geçiniyorsun? Yaşamak için ne yapıyorsun? Gibi
sorular geliyor. Oysa yazarlık bir meslektir. Yurtdışında tek işi yazarlık olan
binlerce insan var. Onlara kimsenin peki asıl işin ne diye sorduklarını hiç
sanmıyorum burada ise yazarlık sadece hobi ya da kendini tatmin şekli ama asla
meslek değil ve bundan para kazanılmaz. Daha kötüsü çoğu yayıncının da yazarın
para beklentisine aynı mantalitede yaklaşması aa para için mi yazıyorsun?
Yayınlıyoruz ya daha ne istiyorsun gibi. Daha kötüsü de para alarak yazarın
kitabını yayınlayanlar onlar apayrı ve inanılmaz kalabalıklar. Kendilerine
gelen dosyaları okumuyorlar bile parayı ver kitabın çıksın, al eline tatmin ol
işte yazar para mı kazanır düşünceleri. Ama elbette ülkemizde de ünlü sınıfında
olup sadece yazarak yaşayan bir yazar kitlesi var.
Ünlü Yazar Olmak İçin
Neler Gerekli?
Ünlü yazar demek bir okur kitlesine sahip yazar demek. Artık
yayınevleri sizin sosyal medyanıza bakıp kaç takipçisi var hımm o zaman şu
kadar satış olur diye sizinle iletişim kuruyor. Bu yüzden sosyal medya
fenomeniyseniz zaten size hadi bize bir kitap yaz diye yayıncılardan teklif
geliyor. Bunun dışında siz zaten yaptığınız başka işlerle ünlüsünüzdür
yayıncılar yine kitap yaz da satalım nasıl olsa senin bir takipçi kitlen var
derler. Bloggerlar, İnstagram ünlüleri,
Twitter ve Youtube da belli bir kitleye sahip kişiler yayınevlerinden olumsuz
yanıt almazlar ama mesela tek derdin edebiyattır, çok da iyisindir de fazla bir
kitlen yoktur istersen yerli Tolstoy ol zaten senin dosyan okunmaz bile. Kısaca
ülkemizde önce ünlü olacaksın, sonra ünlü yazar olabilirsin.
Yazar Olmak İçin
Torpil De Gerekli Mi?
Kötü yazıyorsan torpil bir yere kadar ama yayın evleri gelen
dosyaları okumuyor en azından çoğu okumuyor. Onlar da haklı çok dosya geliyor
ve çoğu gerçekten çok kötü. Durum böyle olunca boşuna zaman kaybetmemek için onlar
da bir garanti istiyorlar. Zaten okuru olan bir yazarsa dosya sahibi okumaya
değer diye düşünüyorlar ya da bir tanıdık bu kişi iyidir dosyasını
değerlendirseniz derse o zaman okuyorlar. Kısaca evet bizde de bir yere kadar
torpil işliyor elbette ama kişi çok kötüyse istediği kadar torpilli olsun
kitabını okuyan olmaz.
Peki Sen Nasıl Yazar
Oldun?
Ben en zor yolu seçtim sadece yazdım popüler olmak uğruna
saçmalamadım, aklımdaki, hayalimdeki hikâyeleri yazdım ve yazıyorum. İnanıyorum
ki bir işi aşkla yaparsanız bir gün mutlaka karşılığını alırsınız. Benim okur
kitlem popülerliğin peşinden sürüklenenler değil, okuduğunu anlayan, edebiyata,
Türk diline, yazım kurallarına önem veren, yazara ve yazıya saygılı insanlar. Bu yüzden
de yavaş ama emin adımlarla edebiyat dünyasındaki yerimi alıyorum.
Para İle Kitap
Bastırdın Mı?
Hayır, ben hep klasik telif sözleşmeli kitap çıkarttım.
Onun Farkı Nedir?
Dosyanız okunur yayınevi yayınlamaya karar verirse satış
üzerinden belirli bir yüzde verecek şekilde bir sözleşme yaparsınız. Yazar,
yayıncıya basım için herhangi bir ücret ödemez.
Ben Kitap Yazdım Ve
Parasını Vererek Çıkarttım Senden Ne Farkım Olur?
Günün sonunda ikimiz de yazar ünvanı alırız ama bir farkla
ben emek harcamış, imla kurallarına dikkat etmiş, gerçekten yazarlığı meslek
olarak görmüş biriyimdir sense belki bunlara dikkat etmeden sadece kendini
tatmin etmek için kitap yayınlamış birisindir. Bu ayrımı yapacak olan da
okurdur.
Daha Çok Okura
Ulaşmak İçin Ne Yapıyorsunuz?
Bir bloğum var fırsat buldukça orada yazıyorum. Mümkün olduğunca
sosyal medyayı aktif kullanmaya çalışıyorum ve okura güveniyorum çünkü biliyorum
ki iyi yazanı, aşkla yazanı okur mutlaka gelir keşfeder ve asla bırakmaz.
Sadece Roman Mı
Yazıyorsun Konuları Nasıl Belirliyorsun?
Aslında sadece roman değil, film, dizi senaryoları ve
tiyatro oyunları da yazıyorum hatta meslek hayatıma tiyatro oyunu yazarak
başladım. Romanlarımda konuları içimden geldiği şekilde belirliyorum belli bir formülü
yok. Bazen rüyamda gördüğüm bir konuyu işliyorum bazen de tamamen içimden
gelen, hayalini kurduğum ya da bana bir yerlerden gelen ilham doğrultusunda
kalemime dökülen konuları işliyorum.
Ne Türlerde
Yazıyorsun?
Ben ciddi bir korku hayranıyım, korku türünde yazmayı çok
seviyorum. Bunun dışında dram, gerilim, gizem, hayata dair her konu ve
özellikle kadın hikâyeleri işlemeyi çok seviyorum. Çocuk kitaplarım da var.
Onlarda da içlerine gizem ve mistik olaylar karıştırmayı ve çocukların o pamuk
kalplerine dokunan duygusal hikâyeler yazmayı seviyorum.
Roman Ya Da Diğer
Türlerdeki Karakterleri Yazarken Nelerden Etkileniyorsun?
Gerçek hayattan beslendiğim çok karakter olduğu gibi tamamen
hayal dünyamdan çıkıp karşıma dikilen ve hadi beni yaz diyen çok karakter var.
Bunlar yazmaya başlayınca şekilleniyor ve öyle bir an geliyor ki benim sözüm
geçmiyor o, ne yapacağına kendisi karar veriyor ben sadece yazıyorum. En
keyiflisi de tiyatro oyunları ve diğer görsel çalışmalarda yazdığım
karakterlerin kanlı canlı karşımda olmaları bunun keyfi tarifsiz.
Türkiye’de Çok
Kazanan Yazarların Sırrı Ne? Sende Kendini Bir Gün Orada Görüyor Musun?
Ben asla para için yazmıyorum klişesi vardır. Peki, sen
faturalarını neyle ödüyorsun gülücükle mi? Elbette hepimiz kazanmak ve tanınmak
için yazıyoruz, ayrıca yazar başka iş yapamaz. Bu part time yapılacak bir iş
değil. Boş zamanlarımda yazayım da normal de gidip bir mağazada çalışayım diyen
bir kişi yazar olamaz, işte o hobidir.
Çok kazanan yazarlara gelince, işlerini ciddiye alıp, severek yapmaları,
vazgeçmemeleri, yılmamaları, popülerlik değil süreklilik peşinde olmaları.
Evet, ben de kendimi onların arasında görüyorum sadece biraz zamana ve
anlaşılmaya ihtiyacım var. Kimsenin torpiline, tanıdığı olmaya da ihtiyacım yok
bana okurumun aklı ve kalbi yeter.
Yorumlar