Kalbimin Sultanı, değişik bir anlatım ve gerçekten emek harcanmış bir işti. Galiba yedinci bölümde seyirciye veda etti. "Kral Ve Ben" uyarlamasıydı, bu konuyu alıp Osmanlı Sarayına, taşımışlardı aslında fena da olmamıştı. Oyuncular da iyiydi, yaz dizisi olmasına rağmen sesi çıksın, tipi biraz düzgün olsun yeter, mantığında oyuncular toplanmamıştı.
Peki neden yayından kalktı, neden izlenmedi Kalbimin Sultanı? Yaz dizisi olduğu için mi? Güz döneminde yayına girseydi daha çok mu şansı olurdu? Hayır, en fazla dokuzuncu bölümü görürdü, kalkardı yayından. Dizilerin ana izleyici kitlesi kim? Kadınlar yani Türk kadınları. Peki Türk kadınları neyi sever? Dizide izledikleri başrol kadınıyla kendini özdeşleştirmeyi. O kadına kendini ne kadar yakın bulursa, diziye de o kadar sahip çıkar. Neyi sevmez Türk kadın izleyici? Yabancı uyruklu kadınların, baş rolde karşılarına gelmelerini, hele ki Slav kökenliyse.... Öncelikle Kalbimin Sultanı, yapım ekibini bu cesur davranış ve seçimlerinden dolayı tebrik ediyorum. Türk-Rus ortak yapımı bir işti. Ancak bu önemli detayı unuttular. Asla ırkçılık olarak algılanmasın, ben bilinen bir gerçeği kaleme alıyorum sadece. Türkiye'deki kadınlar, Slav kadınlarını sevmezler. Dolayısıyla bir dizide karşılarına ana karakterde bir Slav kadınını koyup, ona aşk yaşatıp, sempati duymalarını beklerseniz ne yazık ki hüsrana uğrarsınız. Ülkemizde Slav bir kadın karakterini bile yerli bir oyuncuya oynattılar hep, neden diye düşünmediniz mi? Ülkede Slav kadın kıtlığı mı var? Hayır, Türkçesi de oyunculuğu da, görüntüsü de gayet iyi olan Slav kadınlar yaşıyor Türkiye'de. Peki neden onlar yerine, yine bir yerli oyuncu, Slav bir karakteri canlandırdı? Çünkü Türk kadın izleyicisi böyle istiyor, aksi olunca kızıyor, kendine yabacı buluyor ve izlemiyor. Kötü bir karakteri canlandırıyor olsa idi bu Rus oyuncu, bir nebze daha şansı olurdu dizinin. Kötü olduğu için kendisiyle özdeşleştirmez, daha da sinir olur ve başına bir şeyler geldikçe mutlu olurdu. Ancak Slav bir kadın oyuncunun oynadığı iyi karakteri, Türk kadınına sevdiremez ve izlettiremezsiniz. Sonuçlar da ortada. Bu şekilde çekilmiş, gerçekten iyi hikayeli filmler gişede dibi boyladı. "Rus Gelin" Zeki Alasya, Metin Akpınar ikilisi sayesinde biraz parladı ama o da gişede çok da başarı yakalamadı. Rus gelini canlandıran, sanıyorum Polonya asıllı Tatyana Tsvikevic, birkaç dizide yan karakterleri canlandırdı ama hiç ana karakter olamadı ve kadın izleyici sahiplenmediği için talep görmemeye başladı. Kendimi Türk hissediyorum dedi, Müslüman olacağım dedi yine sevdiremedi, benimsenmedi.
Bu genel gerçeği görmezden gelmek, hadi yapalım da nasılsa izlenir demek yanlış. Unutmayalım ki özellikle TV işleri kadınların gücü altında ya eziliyor ya da zirveyi görüyor.
Yorumlar