Çok tartışılan bir konu Reenkarnasyon var mı? Yok mu? Kimse bunun cevabını veremiyor, veremez de. Ne din adamları, ne alimler, ne de ölümden dönenler... Karşı olanların savunması şu: O zaman burada ne istersem yaparım, nasılsa tekrar doğacağım, bu mudur yani? hayır değil, yeniden doğmak iyi bir şey mi? Reenkarnasyon inancına göre, hayatında yapamadıklarını, deneyimleyemediklerini, öğrenemediklerini tekrar yaşamak üzere geri geliyorsun, yani aslında bir nevi sınıfta kalıyorsun. İnananların savunması da şu: Tek bir hayat neye yeter? Katılıyorum, öğrenmekse amaç ve alemler sonsuzsa, tek bir hayat ve tek bir alem neye yeter? Bilemem tabii, kimse bilemez. Ölüm o kadar büyük bir bilinmez ki reenkarnasyon da onun kardeşi gibi büyük bir gizem. Geçmiş hayatını hatırladığını savunanlar da oldu, hatta gidip o isimle yaşadığı yeri, eski ailesini bulanlar da, hipnozla geçmişini hatırlayanlar da... Ama hiçbir şey tam ıspat sayılmadı, sayılamaz.
Geçmiş Hayatımda Ben Kimdim?
Reenkarnasyonun var olduğunu düşünürsek, akla ilk gelen soru bu, o zaman geçmiş hayatımda ben kimdim? Kimbilir, belki önemli bir politikacı, bir seri katil, belki sıradan bir ev hanımı, belki tarihe damga vuran bir insan. Bu hayattaki korkularımızın, geçmiş hayatımızdan kaynaklandığı söylenir. Mesela anlamsızca sudan korkuyorsanız, muhtemelen
siz boğularak öldünüz. Merdivenlerden korkuyorsanız, düşüp boynunuzu kırdınız. Bir film izledim ki bence reenkarnasyona çok güzel şekilde değinmiş. Filmin adı I Origins. İzlemeyenler için çok detay vermek istemiyorum ama film kısaca ölen sevgilisinin, Hindistan'da yeniden doğduğuna inanan bir bilim adamının, onu bulmak için Hindistan'a gitmesini anlatıyor. Finalde öyle bir sahne var ki, işte bu kanıttır diyorsunuz. O zamana kadar adam da dahil, bulduğu küçük kızın ölen sevgilisinin yeniden doğan bedeni olup olmadığı konusunda yanılgıları var, tabii izleyicinin de... Bunlar filmler, gerçek hayattta durum bu kadar bariz olmaz. Kanıtlar, ihtimaller çok az ama insan ummadan edemiyor. Sevdiği birinin tekrar doğması ve hatta tekrar hayatına girmesi ihtimali, ölümün soğuk ateşini biraz olsun azaltıyor.
siz boğularak öldünüz. Merdivenlerden korkuyorsanız, düşüp boynunuzu kırdınız. Bir film izledim ki bence reenkarnasyona çok güzel şekilde değinmiş. Filmin adı I Origins. İzlemeyenler için çok detay vermek istemiyorum ama film kısaca ölen sevgilisinin, Hindistan'da yeniden doğduğuna inanan bir bilim adamının, onu bulmak için Hindistan'a gitmesini anlatıyor. Finalde öyle bir sahne var ki, işte bu kanıttır diyorsunuz. O zamana kadar adam da dahil, bulduğu küçük kızın ölen sevgilisinin yeniden doğan bedeni olup olmadığı konusunda yanılgıları var, tabii izleyicinin de... Bunlar filmler, gerçek hayattta durum bu kadar bariz olmaz. Kanıtlar, ihtimaller çok az ama insan ummadan edemiyor. Sevdiği birinin tekrar doğması ve hatta tekrar hayatına girmesi ihtimali, ölümün soğuk ateşini biraz olsun azaltıyor.
Kaybettiğiniz Herkes Şekil Değiştirip Hayatınıza Geri Döner
Bunu kim söyledi tam hatırlamıyorum belki de bir dini kitapta okudum. Bence çok anlamlı ve güzel bir söz. Ayrıca ölen hayvanlar için de insan olma vakti gelmiş derler. Ne kadar güzel bir düşünce, insan olmak çok mu güzel? Tartışılır ama bir gelişim ve deneyimleme sürecindeyse ruh, evet hayvanlar da insan olmalı, deneyimlemeli, yaşamalı. Her canlı ruh taşır ve o ruh bana göre benzersizdir, tektir, aynıdır. Birininki diğerininkinden üstün değildir.
Yıllar önde bir medyuma ulaşıp bir soru sormuştum. Büyük annem benim kızım olarak doğar mı diye? O da bana reenkarnasyondaki kuraallara göre böyle olması gerekiyor demişti. O zaman çok sevinmiştim, belki sadece bir avuntuydu benimki ama yine de tekrar buluşma ihtimali bile güzeldi. üstelik roller değişecek ve ben ona borcumu ödeme şansı yakalayacaktım. Bu kez ben bildiklerimi ona öğretecektim.
Reenkarnasyon Ceza mı? Ödül Mü?
Kimine göre reenkarnasyon bir tür ceza, çünkü geçemediğin bir sınavı geçmek için tekrar dönüyorsun. Özellikle intihar edenler için söylenir bu daha çok. Bu hayatında neyi çözemeyip intihar ettiyse, yeni bedeni aynı engelle karşılaşacak ve onu geçmek için uğraşacaktır. Bu yüzden tüm kutsal kitaplar intiharı cehenneme düşmekle tabir eder. Hep aynı şeyi yaşadığınızı düşünsenize alın size cehennem! Ödül ratafı ise ruhun deneyimlemediği, öğrenmediği her şeyi öğrenme fırsatı yakalamasıdır; hatta denilir ki ruh doğrmadan önce nasıl bir hayat yaşaması gerektiğini eksiklerine göre kendi belirler. Fakir biri olmayı öğrenmeliyse fakir, sakat bir hayatı deneyimlemeliyse sakat biri olarak doğar. Yani burada olmadı nasılsa tekrar doğacağım, oh ne ala gibi bir durum yoktur reenkarnasyon inancında.
Ben sevdiğim insanların ruhlarının yaşadığına inanmak istiyorum. İster tekrar doğsunlar ister sonsuzlukta bekliyor olsunlar. Biliyorum ki bir şekilde tekrar karşılaşacağız. Hangi bedenle ve şekilde olursa olsun.
Yorumlar