Büyük bir patron tanıdım: Saeed Karimian... Gem Tv nin içine girip beklemeye başladığımda gelip tüm kibarlığıyla hoş geldiniz dedi. İlgilendi, görüşeceğim yetkilinin hemen gelmesini sağladı. Daha sonraki toplantılarda da çok kibar, çok beyefendi ve tam bir medya patronuydu karşımdaki. Ne istediğini biliyordu. Doğruları vardı ve asla ödün vermeyecekleri... Bunların başında da kadınlara olan saygı geliyordu. Kadınların kendilerini geliştirmelerini ve kendi ayakları üzerinde durmalarını çok önemsiyordu. Bir ülkenin gelişmişliğinin kadınların gelişmesine bağlı olduğunu biliyordu. Ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde kadınların hak ettikleri saygıyı görmediklerini düşünüyordu, haklıydı.
Benden hazırlayacağım dizi için bir kadın hikayesi istedi. Güçlü, kimseye muhtaç olmayan, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın hakkında ve bu diziyi izleyecek olan Ortadoğulu kadınlara örnek olacak, güzel mesajlar veren, olumsuzluğa asla özendirmeyecek bir dizi. Ben de yazdım... Onun istediği gibi, onun ideallerinde... Çünkü haklıydı, vermek istediği mesaj çok doğruydu. Ortadoğuluyuz ama Almanlar gibi çalışmalı, disiplinli olmalıyız demişti bana. Anladım, hak verdim. Her projede biraz daha ne istediğini bilerek gittim toplantıya. O ciddi aslan duruşunun altında bazen çok sevimli ve esprili bir adam çıkıyordu. Ondan öğrenecek çok şey vardı, ben de gittikçe öğreniyordum. Her sözü aklıma sonra da kalemime kazındı. Daha çok iş yapacak, idealleri için beraber savaşacaktık, olmadı.
Hain bir saldırı Saeed Karimian'ı çok erken aldı bu dünyadan ve yanımızdan. Benim kalemim silahım, başka silah bilmem, tanımam. Nasıl biri gelip de başkasının canını alabilir aklım almaz, ben böyle bir vicdansızlığı ne aklıma ne de yüreğime inandıramadım ama ne yazık ki yaşadım. Hep filmlerde, haberlerde gördüğüm bir olay, tanıdığım birinin başına geldi. Ölüm zaten tüm doğasıyla karışık bir bilinmezken bu şekilde gelen bir ölümü kabullenmek daha da zor ve acı.
Saeed Karimian bir yol açtı, Gem Tv yi kurdu ve doğrularına göre çalıştı, biz çalışanlarına yol gösterdi. Fikirler asla ölmez. Bir Saaed Karimian ölür, bin tane gelir ardından çünkü o, onu sevenlerin içinde yaşamaya devam edecek. Öğretileri, hedefleri onlarla birlikte gerçekleşecek. Şimdi herkesin başı eğik, sesi kısık ama değişecek, daha güçlü, daha hırslı olarak çalışacağız.
Ben sözlerini kalbimde ve aklımda tutuyorum. Onun çalıştığı ilk Türk senarist olma ayrıcalığını taşıyorum. Yazabildiğim sürece bunlara dikkat ederek yazacağım ve biliyorum ki kimse aslında ölmez, sadece boyut değiştirir, bir gün yine bir toplantı masası etrafında görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın; emanetiniz bizimle sayın Karamian...
Benden hazırlayacağım dizi için bir kadın hikayesi istedi. Güçlü, kimseye muhtaç olmayan, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın hakkında ve bu diziyi izleyecek olan Ortadoğulu kadınlara örnek olacak, güzel mesajlar veren, olumsuzluğa asla özendirmeyecek bir dizi. Ben de yazdım... Onun istediği gibi, onun ideallerinde... Çünkü haklıydı, vermek istediği mesaj çok doğruydu. Ortadoğuluyuz ama Almanlar gibi çalışmalı, disiplinli olmalıyız demişti bana. Anladım, hak verdim. Her projede biraz daha ne istediğini bilerek gittim toplantıya. O ciddi aslan duruşunun altında bazen çok sevimli ve esprili bir adam çıkıyordu. Ondan öğrenecek çok şey vardı, ben de gittikçe öğreniyordum. Her sözü aklıma sonra da kalemime kazındı. Daha çok iş yapacak, idealleri için beraber savaşacaktık, olmadı.
Hain bir saldırı Saeed Karimian'ı çok erken aldı bu dünyadan ve yanımızdan. Benim kalemim silahım, başka silah bilmem, tanımam. Nasıl biri gelip de başkasının canını alabilir aklım almaz, ben böyle bir vicdansızlığı ne aklıma ne de yüreğime inandıramadım ama ne yazık ki yaşadım. Hep filmlerde, haberlerde gördüğüm bir olay, tanıdığım birinin başına geldi. Ölüm zaten tüm doğasıyla karışık bir bilinmezken bu şekilde gelen bir ölümü kabullenmek daha da zor ve acı.
Saeed Karimian bir yol açtı, Gem Tv yi kurdu ve doğrularına göre çalıştı, biz çalışanlarına yol gösterdi. Fikirler asla ölmez. Bir Saaed Karimian ölür, bin tane gelir ardından çünkü o, onu sevenlerin içinde yaşamaya devam edecek. Öğretileri, hedefleri onlarla birlikte gerçekleşecek. Şimdi herkesin başı eğik, sesi kısık ama değişecek, daha güçlü, daha hırslı olarak çalışacağız.
Ben sözlerini kalbimde ve aklımda tutuyorum. Onun çalıştığı ilk Türk senarist olma ayrıcalığını taşıyorum. Yazabildiğim sürece bunlara dikkat ederek yazacağım ve biliyorum ki kimse aslında ölmez, sadece boyut değiştirir, bir gün yine bir toplantı masası etrafında görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın; emanetiniz bizimle sayın Karamian...
Yorumlar