Birinci kural: Acı yaşanmalı. Onu
görmezden gelmek, unutayım da bitsin demek etrafındaki bina yıkılırken kaçmadan
durmak gibidir. Daha büyük bir yıkıntının altında kalıp, günlerce enkazın
altında kalabilirsin. Acıyla yüzleşmek gerek. Yüzleş ve gerektiği kadar çek ama
kendini acının altında ezip yok etme.
İkinci Kural: Anılara sırtını dönme.
Kötü anılar kadar iyi anıların da var. Her şeyi yaşanmamış gibi gömme, onlar
senin yaşamışlıkların. Onlar seni sen yapan şeylerin bir parçası. Bütün anılara
sahip çık. Olmadık yerde, olmadık bir şekilde karşına çıktıklarında görmezden
gelme. Hatırla ve yüzleş. Ben bunları yaşadım. Şimdi canımı çok yakıyor ama gün
geçtikçe her acı gibi bunların da etkisi azalacak de. Göreceksin gün gelecek en
acıtan hatırayı bile gülümseyerek anacaksın.
Üçüncü Kural: Affet! Önce kendini affet.
Hatanın büyüğü sende. Zayıf olan, acıdan kıvranan sensin. O hayatına devam
etti. Gideceği yere gitti. Gitmeye karar vermek, gitmek de meseledir hani. Sen
geride kaldın. Kendine acıdın, acı çektin, acını büyüttün. Tamam, ama affet.
Kendini suçlama artık. Keşkeleri bırak. Keşke öyle yapmasaydım, keşke böyle
demeseydim, keşke bir kez daha görseydim… Keşke, keşke, keşke… Bu keşkeler
bitmez, zaman geriye dönmez. Affet artık kendini, böyle olması gerekiyormuş
oldu. Onu da affet. Terk etti, gitti. Nedenlerini boş ver. Artık seni
sevmiyormuş boş ver. Kendi seçimi, kendi hayatı. Sürekli öfke duyup acını da
onu da gözünde büyütme, affet ve unut.
Dördüncü Kural: Hayatına devam et.
Aynı şeyleri düşünüp, geçmişe, geçmişteki anılara saplanıp kalma. Sen de, o da,
zaman da eskisi gibi değil. Zaman akıyor, insanlar değişiyor, yaşananlar
bitiyor, yenileri başlıyor kısaca hayat devam ediyor. Sen de devam et hayatına.
Yeni hedefler belirle kendine, çalış, hayata karış. Bir kenara çekilip kendine
acımayı, kaybettiklerine üzülmeyi bırak.
Beşinci Kural: Şükret. Sahip
olduklarına, hala nefes alıyor oluşuna ve hatta hayatından çekip gitmesine
şükret. Her şerde bir hayır vardır. Şimdi sana kötü gelen aslında senin iyiliğin
içindir. İleride daha çok üzülmeni, daha çok yara almanı, daha çok acı çekmeni
engellemek içindir. Neden bunlar benim başıma geldi? Neden beni terk etti?
Neden ben? Demeyi bırak aksine bana olduğu için şükrediyorum de.
Altıncı Kural: Dua et. İnancın, dilin,
düşüncen ne olursa olsun duanın gücüne inan ve dua et. Unutmak için, daha güçlü
olmak için, hakkında hayırlısı gelmesi için, hayata tekrar karışmak için dua
et. Göreceksin her şey yoluna girecek.
Yedinci Kural: Sevgiye kendini
kapatma. Kutsal bir sevgi var hepimizin etrafını saran ve koruyan. Bu sevgiye
kendini kapatma. Kendinden nefret etme, önce kendini sev ve kendine inan. Sonra
da kutsal bir sevgi ile sevildiğini ve korunduğunu hisset. Öfkeni kenara bırak,
acılarını, kötü anları unut. Sevgiye kendini sonuna kadar aç. İçin kutsal
sevgiyle dolsun ve yeniden sevmek için güç kazan. Etrafına bak, ne çok güzellik
var. Sevilecek ne çok şey var. Sev… Sevmekten korkma ve sevileceğine inan. Sen
sevilmeye layıksın bunu asla unutma.
Yorumlar