BİR SKANDALDAN NOTLAR
Hafta sonu izlediğim bir film “Bir Skandaldan Notlar”…
Başrollerinde Kate Blanchett ve Judi Dench var.
Güzel sanat öğretmeni Sheba, yeni başladığı okulda 15’lik bir çıtırla işi pişirir. Tekdüze hayatından, o yaşa kadar kurallara harfiyen uymuşluktan, sorumluluktan kaçıp, bu heyecanı yaşama hakkı verir kendine.
Hepimizin malumu hiçbir sır, sır olarak kalmaz. Bu yasak ilişki de sır olarak kalamaz, okulun tarih öğretmeni ve Sheba’nın yakın arkadaşı; yalnızlık muzdaripi Barbara tarafından fark edilir.
Tabi iki dost birbirlerine o kadar güvenmektedir ki bu sır her zaman sır olarak kalacaktır.
Hafta sonu izlediğim bir film “Bir Skandaldan Notlar”…
Başrollerinde Kate Blanchett ve Judi Dench var.
Güzel sanat öğretmeni Sheba, yeni başladığı okulda 15’lik bir çıtırla işi pişirir. Tekdüze hayatından, o yaşa kadar kurallara harfiyen uymuşluktan, sorumluluktan kaçıp, bu heyecanı yaşama hakkı verir kendine.
Hepimizin malumu hiçbir sır, sır olarak kalmaz. Bu yasak ilişki de sır olarak kalamaz, okulun tarih öğretmeni ve Sheba’nın yakın arkadaşı; yalnızlık muzdaripi Barbara tarafından fark edilir.
Tabi iki dost birbirlerine o kadar güvenmektedir ki bu sır her zaman sır olarak kalacaktır.
KADINLAR SIR TUTAR MI?
Bir kadının en büyük düşmanı yine bir kadın hemde en yakınındakidir. Hele ki arada böylesine öğrenilince, sekiz şiddetinde deprem etkisi yaratacak kadar çarpıcı bir sır varken ne dostluk kalır ne de dayanışma.
Madem sorduk hadi cevap verelim bu soruya; kadınlar sır tutar mı? Tutar tabi ama ilk kızgınlık ya da kıskançlık krizinde bırakmak üzere tutar.
Bir kadın her zaman için diğerini rakibi olarak algılar. Süslenip püslenip sokaklarda arz-ı endam ederken bir dikkat edin bakalım, size erkekler kadar hatta daha çok kadınlar bakmıyorlar mı…
Ya da herkesin güzel bulduğu bir kadın için, koca burunlu, bacakları çarpık, aptal, şaşı vb. yakıştırmaları yine bir başka kadın yapmıyor mu…
Yakın bir kız arkadaşını çekiştirecek başka biri bulundu mu sır hemen ortaya çıkar.
Ve biz kadınlar bunu öyle ustaca yaparız ki, yaymasını istediğimiz kişiye ustaca bilgiyi verir ardından da şaşırmış gibi yaparız, bu sırrın aleni oluşuna.
Bir kadının en büyük düşmanı yine bir kadın hemde en yakınındakidir. Hele ki arada böylesine öğrenilince, sekiz şiddetinde deprem etkisi yaratacak kadar çarpıcı bir sır varken ne dostluk kalır ne de dayanışma.
Madem sorduk hadi cevap verelim bu soruya; kadınlar sır tutar mı? Tutar tabi ama ilk kızgınlık ya da kıskançlık krizinde bırakmak üzere tutar.
Bir kadın her zaman için diğerini rakibi olarak algılar. Süslenip püslenip sokaklarda arz-ı endam ederken bir dikkat edin bakalım, size erkekler kadar hatta daha çok kadınlar bakmıyorlar mı…
Ya da herkesin güzel bulduğu bir kadın için, koca burunlu, bacakları çarpık, aptal, şaşı vb. yakıştırmaları yine bir başka kadın yapmıyor mu…
Yakın bir kız arkadaşını çekiştirecek başka biri bulundu mu sır hemen ortaya çıkar.
Ve biz kadınlar bunu öyle ustaca yaparız ki, yaymasını istediğimiz kişiye ustaca bilgiyi verir ardından da şaşırmış gibi yaparız, bu sırrın aleni oluşuna.
KADIN DAYANIŞMASI HİKÂYESİ
Peki nerde kaldı kadın dayanışması? Belki Mor Çatı’da ama günlük hayatımızda değil.
Bu yüzden böylesine ciddi sırlarınız varsa anlatma fikrini atın kafanızdan yada anlatacaksanız kendinize sağlam bir erkek arkadaş edinip, onunla paylaşın.
Ama unutmayın; o da size bazı hisler besliyor olabilir ve karşılık göremeyince, sahte dost kız arkadaşınızdan da tehlikeli olabilir.
İyisi mi siz anlatmayın kimseye bir şey, sadece sır dinleyen biri olun en güvenilir taraf bu.
KİRLİ ÇAMAŞIR SEPETİ
Hangimizin saklaması gereken sırları yoktur ki. Hatta bazılarını taşımakta güçlük çekeriz çoğu zaman. Ve hangimizin dosta ihtiyacı yoktur.
Erkekleri bu konuda hep kıskanışımdır. Onlar karşısındaki arkadaşını dış görünüşüne göre yargılamaz.
Daha uzun, daha genç yada daha yakışıklı diye gizli düşmanlık beslemezler birbirlerine. Peki her konuda erkeklerle yarışan kadınlar, dostlukta neden hep sınıfta kalıyorlar?
Neden kirli çamaşır sepeti, hep bir kadın tarafından aralanıyor?
Nedir bu birbirimize beslediğimiz ustaca kamufle edilmiş düşmanlığın nedeni? Ne zaman bitecek bu kıskançlık?
Dünyada her zaman sizden daha güzel, daha yetenekli ve daha genç hemcinsleriniz olacak bu kaçınılmaz. Ama her zaman elinizi tutan sizi dinleyen bir dost olmayacak.
Bu arkadan konuşma alışkanlığını bırakıp, harcamak yerine kazanmayı seçsek ne kaybederiz ki; hiç bir şey.
Ama seçmiyoruz… Karşımıza çıkan ilk fırsatta harcayıveriyoruz kız arkadaşlarımızı.
Her zaman en sinir olduğumuz, hırslandığımız kişiler, okulda aynı sırayı paylaştığımız, yıllarca yan yana dolaştığımız kız arkadaşlarımız.
Hele ki arada ikinizin hoşlandığı bir erkek varsa, kim önce kapacak yarışı yok mu, kan gövdeyi götürüverir maazallah.
Hangimizin saklaması gereken sırları yoktur ki. Hatta bazılarını taşımakta güçlük çekeriz çoğu zaman. Ve hangimizin dosta ihtiyacı yoktur.
Erkekleri bu konuda hep kıskanışımdır. Onlar karşısındaki arkadaşını dış görünüşüne göre yargılamaz.
Daha uzun, daha genç yada daha yakışıklı diye gizli düşmanlık beslemezler birbirlerine. Peki her konuda erkeklerle yarışan kadınlar, dostlukta neden hep sınıfta kalıyorlar?
Neden kirli çamaşır sepeti, hep bir kadın tarafından aralanıyor?
Nedir bu birbirimize beslediğimiz ustaca kamufle edilmiş düşmanlığın nedeni? Ne zaman bitecek bu kıskançlık?
Dünyada her zaman sizden daha güzel, daha yetenekli ve daha genç hemcinsleriniz olacak bu kaçınılmaz. Ama her zaman elinizi tutan sizi dinleyen bir dost olmayacak.
Bu arkadan konuşma alışkanlığını bırakıp, harcamak yerine kazanmayı seçsek ne kaybederiz ki; hiç bir şey.
Ama seçmiyoruz… Karşımıza çıkan ilk fırsatta harcayıveriyoruz kız arkadaşlarımızı.
Her zaman en sinir olduğumuz, hırslandığımız kişiler, okulda aynı sırayı paylaştığımız, yıllarca yan yana dolaştığımız kız arkadaşlarımız.
Hele ki arada ikinizin hoşlandığı bir erkek varsa, kim önce kapacak yarışı yok mu, kan gövdeyi götürüverir maazallah.
Yorumlar