Kadınların arabalara olan düşkünlüğünün sebebini, şu yaşa geldim hala çözemedim.
Lüks araba demek, lüks yaşam demek mi acaba bir çoğumuz için?
Çünkü ne zaman güzel bir araba görsem içinde hoş bir kadın, yanında da araba ve kadınla tezat bir adam.
Gel de çık işin içinden…
Okuldan bir kız arkadaşım, tüm araba modellerini yakınen takip ederdi. Bir gün geldi “ben aşık oldum” dedi.
Bir baktım çocuk tam bir maganda, bir de tipsiz ki sormayın gitsin. Arkadaşıma kötü de davranıyor üstelik.
Terslendikçe bizimki etrafında pervane.. ( Bu da anlayamadığım bir başka kadın davranışıdır, ama bu konuya daha sonra değinicem.)
Okuldan, kurstan almaya gelirken hep farklı model arabalarla geliyormuş, hepsi de çok güzelmiş.
Ben pek arabadan anlamadığımdan o söyleyene kadar farkına bile varmadım bu durumun.
Arkadaşımsa geldiği arabaların günlüğünü tutacak nerdeyse, etrafına anlatıp duruyor salı günü falanca markayla geldi, çarşamba filancayla diye.
Şimdi bu kız sevgilisine mi yoksa arabalara mı aşık? Aynı çocuk, döküntü bir arabayla yada yaya olarak gelseydi, yine aşık olacak mıydı acaba?
Tabi ki hayır.
Çünkü kızımızı etkileyen içinde turladığı arabalar. Aslında arabayı kullanana değil, arabanın kendisine aşık ama farkında değil.
Bir araba beğenilir anlarım, konforludur anlarım, içi geniştir, çok kullanışlıdır anlarım da, bir araba için nasıl olur da hiç tipin olmayan birine katlanılır bunu anlayamam.
Yoksa lüks bir arabanın içinde çirkin biri, birden yakışıklı prense mi dönüşüyor?
Arkadaşıma gelince, arabalarıyla mutlu bir ilişki yaşarken, bizim maganda tarafından postalandı.
Toparlanması uzun sürdü. Onu en çok üzense alıştığı lüks arabalardan, tekrar otobüslere talim edişi oldu.
Birkaç ay sonra, çocuğu başka bir lüks arabada, yanında başka bir güzel kadınla gördüm. Arkadaşımın sevgilisi yani araba, yeni bir kız arkadaş edinmişti bile.
Yorumlar